5 Ekim 2011 Çarşamba

Dikkat! Rol çalışması var

Bir torba dolusu rengarenk, boy boy misketlerim vardı.
(Kafliğim, ahh kafliğim! Bakmak isteyenlere torbanın içinden göstermekle yetindiğim, kaybolursa diye endişelenip üstüne titrediğim, kıymetli kafliğim)
Başa kalan oyuncunun başın ne tarafta olduğunu söyleyeceği an, oyunbozan biri ayağıyla huoop! bi yol çizerdi. "Kafliği bu yoldan yuvarlayacaksın" anlamına gelen bu acaip duruma "yol yapmak" denirdi. Sevmezdik, söylenirdik o yol yapımına...

Daha sonra belediyelerin bitmek bilmeyen, her seçim döneminde yenilenen yol çalışmalarını gördük. O derece delik deşikti ki yollar, çukur atlamalarında uzmanlaştık. Saydık, sövdük, nice küfürler öğrendik.
Sevmezdik, söylenirdik o yol çalışmalarına...


Fakat benim anlatacağım daha çok "rol çalışması" aslında.
Hani çok istediğin bir şey vardır. O kadar önemsersin ki, elde edebilmek için her yol mübah görünür gözüne..
Sonucun önemini bilir, yolu kısa tutmak için kendince ara yollar yaparsın.

Bekarsındır, evi versinler diye nişanlı profili oynarsın.
İşsizsindir, işi versinler diye deneyimli profili oynarsın.
İçkiyi alemi pek seversin, ama kızı versinler diye 5 vakit namaz profili oynarsın.
Se(k)ssizlik canına tak etmiştir, "versin" diye profiller arası tur düzenler, kör aşık profili yaparsın.

Yeter ki olsun. Hemen olsun. Sonu ne olursa olsun. Onu o zaman düşünürüm.
Oysa hayat kötü tesadüfler bileşkesi, oysa hayat ayna kadar yalancı, oysa hayat zangoç gibi tependedir.

Uyduruk nişanlı sayesinde evi tuttun, meraklı komşuların ensendedir. "Sedat Bey oğğlum, kızımız görünmüyor epeydir?"

Olmayan deneyimlerinle işi aldın. Gerçekler, bir telefon konuşması ya da patavatsız bir dost kadar yakınındadır.
"Abi helal olsun valla, aşçı yamaklığından sonra nasıl da İK uzmanı oluverdin, müdürüne de onu söylüyodum demin. Kıymetini bilin arkadaşımın diye..."

Kaportasını çok beğendiğin kızı aldın ama beynin ve uyumun önemini anlayacağın anlar her tekrarda daha boğucudur.
"Akşam Kumkapı'ya gidelim eğlenelim he, ne dersin?" "Aaaa! akşam yengemler gelicek, Eyüp Sultan'a gidicez. Nasıl unutursun, bugün kandil?"

Bir kadına kendini sevdirebilmek ve dolayısıyla uzun dönem seks partnerin olması için, kimliğinden ve kişiliğinden bile vazgeçtin. Ha! dediği yere han dikmeye didindin. Romantik göründün. Kültürlü göründün. Kibar göründün. İsmini yeniledin. Görünümünü yeniledin. Gardrobunu yeniledin. Parfümüne kadar yenilendin. Onun beğeneceği hale gelmek için çabaladın durdun. Ama biliyorsun ki, "özündeki sen" en beklenmedik anda pırtlayıp baş gösterecek kadar baskıncı ve muhalif, bütün oyunu bozacak kadar da patavatsızca dürüsttür


Üç maymunu oynatır "rol çalışmaları" 

Oyunda hile yaptığını görürsün, yakalamazsın.
Başkasının hatta senin anılarını sana anlatır, için için gülersin.
Saatlerce beklediğin sıraya seni kullanarak kaynak yapmaya çalışır, yandaş olursun.
Bilirsin ki hiç bir iyilik sebepsiz yapılmamıştır.
Kim olduğunu bildiğin için, iltifata ihtiyaç duymazsın. Bunun bir ara yol olduğunu anlarsın.
Tanıksız olaylarda abartının sınır tanımadığını gördüğünde müstehzi gülümser, geçersin.
Yol çalışmalarına gösterdiğin tepkiyi, rol  çalışmalarında göstermezsin.

O yolu bin kere gördüğün halde, bir kere bile kullanmadıysan, zoru seçmeye devam ettiysen, bunu kendine yediremediğin içindi. Ve sen sahtekarlığın, kolaycılığın, bedavacılığın içe işlediğini, hatta içten geldiğini bilirsin. 
Görmezden gelişin, "rol çalışmasının" düzeltilemez olduğunu bildiğindendir aslında.



Yeter ki olsun. Hemen olsun. Sonu ne olursa olsun. Onu o zaman düşünürüm.
Oysa hayat kötü tesadüfler bileşkesi, oysa hayat ayna kadar yalancı, oysa hayat zangoç gibi tependedir.


Ne kendini, ne başkalarını zarara uğratmamak için düşün...Şimdi düşün!



Çıkarken kapıyı da kapatırsan sevinirim.
BY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder