29 Kasım 2011 Salı

Konuş-ma!

Konuşmak

Kadınlar stres altındayken içgüdüsel olarak duyguları ve onlarla bağlantılı tüm sorunları hakkında konuşmak ister. Sorunlarına çabucak çözüm bulmaktan çok, kendini ifade ederek (çoğunlukla konuşurken, çözümü kendisi fark eder) rahatlamak ister. Kendilerini daha iyi hissetmek için, geçmişte kalmış ya da gelecekteki olası sorunları bile dile getirir. Kendisine kulak verildiğini görürse, üzerindeki stres yavaş yavaş kalkar, rahatlar.

Erkekler bu duruma "ortada bir sorun var, yetersiz kalmamalıyım" hissiyle çözüm üretme zorunluluğuyla  yaklaşır. Oysa, kadının tek istediği sadece konuşup rahatlamaktır.
Kadının yakınmalarına "kendince çözüm üretmek adına" cevaplar veren erkek, farkında olmadan tartışmaya doğru hızla yol almaktadır.

"Beni dinlemiyorsun..."
"Ne demek dinlememek, her kelimesini tekrarlıyım istersen"

"Sanki senin için önemli değilmişim gibi hissediyorum"
"Saçma! Tabi ki önemlisin"

Yansımalı sözler: 
"İyiyim" (Derdimi seninle paylaşmak istemiyorum, bana destek olacağını sanmıyorum)
"Hiçbir şey" (Beni neyin rahatsız ettiğini bilmiyorum, anlamak için soru sormana ihtiyacım var)
"Her şey yolunda" (Böyle olması gerekiyor, yoksa birbirimizi incitebiliriz)
"Önemli değil" (Pireyi deve yaptığımı düşüneceksin, konuşmaya korkuyorum)
"Sorun değil" (Erteleyeceğimiz bir sorunumuz daha oldu, müjde!)


Erkeklere tavsiye:
Sizlerin aksine kadınlar bazen sadece bilgi alış-verişi için, yüksek sesli düşünerek çözüm bulabildikleri için, üzüntülüyken rahatlayabilmek için, yakınlık oluşturmak için konuşurlar ve konuşmayı severler.
Her konuşmayı yakınma olarak algılamak ve ille de çözüm bulmaya çalışmak yerine, sessiz kalıp sadece dinlediğinizde daha az tartışma yaşadığınızı göreceksiniz.

Çıkarken kapıyı kapatırsan sevinirim.

BY

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder