3 Nisan 2012 Salı

SİZİN HİÇ?

SİZİN HİÇ BABANIZ OLDU MU?

Benim bir kere oldu, oluverdi.
Oysa ne çok istemiştim de...
Olmamıştı.

Okul kapılarında beklemiştim, küçücüktüm.
Gelmedi.
Üniversite sınavından çıktığımda gözüm ne çok aramıştı.
Gelmemişti.
İlk gençlik zamanlarımda geçirdiğim ciddi ameliyat sonrası...
Yine yoktu.
Gelinliğime bağlanan kırmızı kuşak...
O'nun eli değmedi.
Anne olduğumda erittim içimdeki buzdağını,
Geldi, gördü, yine gitti.

Kolay öğrenildiği için belki, benim de ilk kelimem "baba"ydı.
Büyüdüğümde evleneceğim adamdı.
Anneme sarıldığında kıskandığım,
"Beni ne kadar seviyorsun?" dediğinde,
aşık utangaçlığına bürünüp
"Seni yevvvvmiyom" dediğim...

- Anneee, babam ne zaman gelecek?
Takvimden gün gün yaprakları kopartan annem,
daha önceden işaretlediği yaprağı gösterdi.
- 20 Nisan
- Yaa, ama daha çok var.
Bütün yaprakları kopartıp, atmıştım.
GELSİNDİ artık...
Gelmemesi için bir engel kalmamıştı işte;
Gelsindi...

Biliyor musun baba?
Hala o yapraklı takvimlerden,
hatta zamanı gösteren her şeyden
nefret ediyorum.

Sen gelirdin, evimiz bayram yeri olurdu.
Elindeki küçücük valizden kocaman gülümsemelerimiz çıkardı.
Yürüyen, şarkı söyleyen bebekler
Mini minnacık tv, radyo
Çeşit çeşit sakız, çikolata, şekerleme
Kalemtraşlar, kokulu kalemler ve daha neler neler
Bir sen çıkmazdın içinden...
Baba sevgisi = Valiz sevgisi
"Ne getirdin?"


Sizin hiç babanız oldu mu?
Benim bir kere oldu, oluverdi.

Ellerime verdiler, küçücüktü, küçülmüştü.
Yemeğini yedirdim, altını değiştirdim.
Şarkılar söyledim, dinlettirdim.
Sevdiği sütlü çorbayı yaptım.
Tamamlanması gereken boşluklar vardı ilişkimizde;
O eksikleri "ben" tamamladım.
Kırılan kalbim, kırılan kemiklerinden önemli değilmiş.
Yarım bırakılan her iş,
bir gün mutlak tamamlanıyormuş.
Kırık dökük olmasan gelmezdin, biliyorum.
"Hoş geldin" 


Çıkarken kapıyı kapatırsan sevinirim.
BY   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder